Yöntemler: Karaciğer ve böbrek yetersizliği olan toplam 135 romatoid artrit hastası rastgele olarak yüksek frekanslı mokibisyon grubu (45 vaka, 3 vaka çalışmadan ayrıldı), düşük frekanslı mokibisyon grubu (45 vaka, 2 vaka çalışmadan ayrıldı) ve batı tıbbı grubu (45 vaka, 2 vaka çalışmadan ayrıldı, 1 vaka tedaviyi bıraktı) olmak üzere üç gruba ayrıldı.
Batı tıbbı grubunda günde bir kez 20 mg Leflunomid tableti ağızdan alındı.
Batı tıbbı grubundaki tedaviye ek olarak, her iki mokibisyon grubunda da ashi noktalarına ve bilateral Shenshu (BL 23) ile Sanyinjiao (SP 6) noktalarına 15 dakika süreyle mokibisyon uygulandı.
Tedavi, yüksek frekanslı moksibisyon grubunda haftada 5 kez; düşük frekanslı mokibisyon grubunda ise gün aşırı olmak üzere haftada 3 kez yapıldı.
Üç grupta toplam 12 haftalık bir tedavi gerekliliği vardı.
Tedavi öncesi ve sonrasında, DAS28 (28 eklem hastalık aktivite skoru) skoru, eritrosit sedimantasyon hızı (ESR), C-reaktif protein (CRP), romatoid faktör (RF), TCM sendrom skoru, her iki elin ortalama kavrama gücü (GS), 30 saniyede otur-kalk testi (STS), zamanlı kalk yürü testi (TUG), 20 metre yürüme testi (20MWT), öz-değerlendirme anksiyete ölçeği (SAS) skoru ve öz-değerlendirme depresyon ölçeği (SDS) skoru gözlemlendi; yorgunluk görsel analog skalası (VAS), Bristol romatoid artrit yorgunluk sayısal derecelendirme skalası (BRAF-NRS) ve Bristol romatoid artrit yorgunluk çok boyutlu anketi (BRAF-MDQ) skorları ise tedavi öncesi, sonrası ve tedavi tamamlandıktan 1 ile 3 ay sonra takip dönemlerinde gözlemlendi. Hastalığın hafifletilmesi, üç grupta Amerikan Romatoloji Koleji (ACR) 20/50/70 standartlarına göre değerlendirildi.
Sonuçlar
Tedavi sonrasında, DAS28 skorları, ESR, CRP, RF, TCM sendrom skorları, TUG, 20MWT, SAS skorları ve SDS skorları tedavi öncesine kıyasla azalmışken (P<0.01, P<0.05), her iki eldeki ortalama GS ve STS ise tedavi öncesine kıyasla artmıştır (P<0.01, P<0.05) 3 grupta da.
Tedavi sonrasında, yüksek frekanslı moksibisyon grubunda, DAS28 skoru, ESR, CRP, TCM sendrom skoru, SAS skoru ve SDS skoru düşük bulunmuşken (P<0.01, P<0.05), her iki eldeki ortalama GS ve STS yüksek bulunmuştur (P<0.01, P<0.05), düşük frekanslı moksibisyon grubu ve batı ilaçları grubuna kıyasla; TUG ve 20MWT, batı ilaçları grubuna kıyasla azalmıştır (P<0.01, P<0.05).
Tedavi sonrasında, düşük frekanslı moksibisyon grubunda, DAS28 skoru, ESR, CRP, TCM sendrom skoru, TUG, SAS skoru ve SDS skoru batı ilaçları grubuna kıyasla düşük bulunurken (P<0.05, P<0.01), her iki eldeki ortalama GS batı ilaçları grubuna kıyasla yüksek bulunmuştur (P<0.01).
Her bir tedavi sonrası zaman noktasında, 3 grupta yorgunluk VAS ve BRAF-NRS skorları tedavi öncesine kıyasla azalmışken (P<0.01), BRAF-MDQ skorları yüksek frekanslı ve düşük frekanslı moksibisyon gruplarında tedavi öncesine kıyasla azalmıştır (P<0.01).
Tedavi sonrasında, BRAF-MDQ skoru batı ilaçları grubunda tedavi öncesine kıyasla azalmıştır (P<0.01).
Yüksek frekanslı moksibisyon grubunda, her bir tedavi sonrası zaman noktasında yorgunluk VAS, BRAF-NRS ve BRAF-MDQ skorları batı ilaçları grubuna göre daha düşük bulunmuştur (P<0.01); tedavi tamamlandıktan sonra 1 aylık takipteki yorgunluk VAS ve BRAF-NRS skorları ile tedavi sonrası BRAF-MDQ skoru düşük frekanslı moksibisyon grubuna göre daha düşük bulunmuştur (P<0.01, P<0.05).
Düşük frekanslı moksibisyon grubunda, her bir tedavi sonrası zaman noktasında yorgunluk VAS, BRAF-NRS ve BRAF-MDQ skorları batı ilaçları grubuna göre daha düşük bulunmuştur (P<0.01, P<0.05).
Tedavi sonrasında, ACR20 ve ACR50 oranları yüksek frekanslı ve düşük frekanslı moksibisyon gruplarında batı ilaçları grubuna göre daha yüksek bulunmuştur (P<0.01), yüksek frekanslı moksibisyon grubunda ACR70 oranı, düşük frekanslı ve batı ilaçları gruplarına göre daha yüksek bulunmuştur (P<0.05, P<0.01) ve düşük frekanslı moksibisyon grubunda ACR70 oranı batı ilaçları grubuna göre daha yüksek bulunmuştur (P<0.05).
Sonuç olarak
Batı ilaç tedavisine ek olarak, karaciğer ve böbrek yetersizliği olan RA hastalarında moksibisyon, hastalık aktivitesini etkili bir şekilde azaltabilir ve yorgunluk durumunu iyileştirebilir; bu tedavinin etkinliği, tedavi sıklığı ile pozitif yönde ilişkilidir.
kaynak: https://pubmed.ncbi.nlm.nih.gov/39318290/