Yunanca “kaynamak” anlamına gelen egzama kelimesi, en yaygın deri hastalıklarından biri olan akut egzamatöz dermatitin ciltteki görünüşüdür.
Görülme sıklığı Kuzey Avrupa, Amerika ve Avustralya’daki çocuklarda %10 ila %20 arasında değişmekte olan egzema’da, hafif bir erkek üstünlüğü vardır. Genellikle 5 yaşından sonra ortaya çıksa da, bozukluk çocukluk ve yetişkinlik dönemlerinde de devam edebilir.
Halk arasında yaygın olarak görülen egzemanın çeşitli nedenleri vardır. Şimdi sizlere bu nedenleri Batı Tıbbı ve Akupunktur bakış açısından ayrı ayrı sunacağız.
Farklı bakış açıları ile tıbbi bir soruna yaklaşmamızdaki neden ise hastalıkların tanı ve tedavisinde tek bir yöntemin olmadığı, farklı açılardan da yaklaşılabileceği.
Her bakış açısının insanı daha da aydınlattığı, perspektifini genişlettiğini vurgulayarak başlayalım.
Kim bilir belki de çözülmez sandığınız sorunların çözümü küçük bir bakış değişikliğindedir.
Batı Tıbbı Açısından Egzema ve Atopik Dermatit
İlk olarak tanımına gelecek olursak, egzema: Yunanca “kaynamak” anlamına gelirken, ciltteki iltihaplanma ve tahrişe bağlı olarak ortaya çıkan bir grup cilt durumunu tanımlayan genel bir terimdir.
halk arasında yaygın olarak egzema olarak söylenegelen kelimenin ardında yatan başlıca tıbbi durumlar ise
- alerjik kontakt dermatit,
- atopik dermatit,
- ilaca bağlı ekzematöz dermatit,
- foto ekzematöz dermatit ve
- primer irritan dermatit’tir.
dikkat edilirse egzema bir çatı ismi ifade ederken yine sık kullanılan bir ifade olan atopik dermatit bu çatı ismin altında yer almaktadır.
Bir dizi bozukluğun son ortak ifadesi olan egzemada, Birincil lezyonlar eritemli maküller, papüller ve veziküller içerebilir, bunlar birleşerek yamalar ve plaklar oluşturabilir. Şiddetli egzema durumlarında, enfeksiyon veya kaşıma kaynaklı ikincil lezyonlar belirgin hale gelebilir ve bu da akıntı ve kabuklanma ile kendini gösterebilir. Kronik ekzematöz durumlarda ise likenifikasyon (deride kalınlaşma ve normal deri çizgilerinin belirginleşmesi) egzemanın karakteristik görünümünü değiştirebilir.
Egzemanın en yaygın görülen formu olan Atopik Dermatitin Klinik Özellikleri ise
- Kaşıntı ve kaşıma
- Alevlenmeler ve gerilemeler ile belirgin seyir
- Ekzematöz dermatit için tipik lezyonlar
- Kişisel veya ailesel atopi öyküsü (astım, alerjik rinit, gıda alerjileri, orekzema)
- >6 hafta süren klinik seyir
- Ciltte likenleşme
- Kuru cilt varlığı
şeklinde kendini gösterir.
Batı tıbbı bakış açısıyla egzemanın nedenleri iç ve dış nedenler olarak ayrılabilir. Bu, bir antijenin (örneğin zehirli bitkiler) dışarıdan uygulanmasından kaynaklanan hastalık veya iç dolaşımda bulunan bir antijene (yenen bir gıda veya bir ilaçtan kaynaklanabilir) karşı reaksiyon şeklinde oluşabilir.
Egzemanın kesin nedeni bilinmemekle birlikte, genellikle genetik, bağışıklık sistemi düzensizlikleri ve çevresel faktörlerin bir kombinasyonunun sonucudur.
Egzema’da klinik tablo genellikle yaşa göre değişir.
Atopik Dermatit’li (AD) hastaların yarısı yaşamlarının ilk yılında, %80’i ise 5 yaşına kadar başvurur. Yaklaşık %80’i sonuçta alerjik rinit veya astımı birlikte ifade eder.
İnfantil patern yüz, boyun ve ekstansör yüzeylerde ağlayan inflamatuar yamalar ve kabuklu plaklar ile karakterizedir.
Çocukluk ve ergenlik paternleri, özellikle antekübital ve popliteal fossalarda olmak üzere fleksural deri dermatiti ile tipiktir (Şekil 1).
Atopik dermatit kendiliğinden düzelebilir, ancak çocukken etkilenen tüm bireylerin yaklaşık %40’ında erişkin yaşamda dermatit görülecektir.
Yetişkinlerde lezyonların dağılımı çocuklukta görülenlere benzer olabilir; ancak yetişkinlerde sıklıkla liken simplekskronikus veya el egzaması şeklinde kendini gösteren lokalize hastalık görülür. Lokalize hastalığı olan hastalarda, tipik bir kişisel veya aile öyküsü veya peri oral palor, alt göz kapağının altında ekstra bir deri kıvrımı (Dennie-Morgan kıvrımları), artmış palmar deri işaretleri ve özellikle Staphylococcus aureus ile artmış deri enfeksiyonu sıklığı gibi AD’nin kutanöz belirtilerin varlığı nedeniyle AD’den şüphelenilebilir.
Diğer belirtilerden bağımsız olarak, kaşıntı tüm yaş gruplarında AD’nin belirgin bir özelliğidir ve kuru cilt ile daha da şiddetlenir. Etkilenen hastalardaki likenifikasyon gibi deri bulgularının çoğu sürtünme ve kaşımaya ikincil olarak ortaya çıkar.

1 – Şekil 1
Atopik Dermatit’in tedavisi,
- cilt irritanlarından kaçınmayı,
- yumuşatıcıların uygulanması yoluyla yeterli nemlendirmeyi,
- topikal anti-enflamatuar ajanların makul kullanımını ve ikincil enfeksiyonun hızlı tedavisini içermelidir.
- Hastalara, ılık veya soğuk su kullanarak günde en fazla bir kez banyo yapmaları ve
- sadece yumuşak banyo sabunu kullanmaları söylenmelidir.
- Banyodan hemen sonra, cilt hala nemliyken, dermatit bölgelerine krem veya merhem bazlı topikal bir anti-enflamatuar ajan uygulanmalı ve
- diğer tüm cilt bölgeleri bir nemlendirici ile yağlanmalıdır.
Özet olarak Batı Tıbbı bakış açısında ciltteki iltihaplanma ve tahrişe bağlı olarak ortaya çıkan bir grup cilt durumunu tanımlayan egzema’nın nedeni kesin olarak bilinmemekle birlikte, genellikle genetik, bağışıklık sistemi düzensizlikleri ve çevresel faktörlerin bir kombinasyonunun sonucudur. hastalığın tedavisi ise genellikle cildin irrite ya da tahriş edilmesinden, enfeksiyonlardan kaçınılmasını ve cildi mümkün olduğunca nemli tutularak cilt bariyerinin güçlendirlmesini içermektedir.
Akupunktur Teorisi Açısından Egzema ve Atopik Dermatit
Akupunktur teorisi açısından bakıldığında, egzama aynı zamanda Akciğer ve Böbreğin Savunma-Qi sistemlerinin doğuştan gelen eksikliğinden kaynaklanmaktadır.
Akciğerler ve deri arasındaki ilişki iyi bilinmesine rağmen, Çin kitapları deri hastalıklarının patolojisini tartışırken her zaman deri ile bağlantılı olarak Kanın (ve Karaciğerin) rolünü daha fazla vurguluyor gibi görünmektedir.
Atopik egzama ve astım vakalarında, Akciğerler ve deri arasındaki bağlantı çok net görülür. Bu iki hastalık çok açık bir şekilde ilişkilidir ve genellikle biri iyileşirken diğeri ortaya çıkar. Örneğin, genellikle egzama ilk olarak çok erken yaşlarda, hatta doğumdan itibaren ortaya çıkar ve bunu çocuk yaklaşık 4 veya 5 yaşına geldiğinde astım izler. Egzama kortizonlu kremler uygulanarak baskılanırsa bu modelin ortaya çıkma olasılığı daha yüksektir. Bunun tersi de olabilir, önce astım ortaya çıkar ve sonra görünüşte iyileşir ancak bunu egzama takip eder.
Bebeklerde biri Rüzgar-Isı (“kuru fetüs” olarak adlandırılır) ve diğeri Nemli Isı (“nemli fetus” olarak adlandırılır) ile karakterize edilen iki temel egzama türü vardır. Her ikisi de Akciğer ve Böbreklerin Savunma-Qi sistemlerinin eksikliğinden kaynaklanır, ancak Akciğerlerin veya Böbreklerin tutulum dereceleri farklıdır. Rüzgar-Isı tipi daha çok Akciğerlerden kaynaklanırken, Nemli Isı tipi daha çok Böbreklerle ilgilidir.
Klinik olarak Rüzgar-Isı egzaması: Kuru, kırmızı ve kaşıntılı cilt lezyonları, kaşıntı tüm vücuda yayılır ve bir yerden bir yere hareket ederken Nemli Isı egzaması: Nemli, sıvı sızan, kırmızı ve kaşıntılı cilt lezyonları, kaşıntı vücudun belirli bölgelerinde, genellikle ön kol ve alt bacakta daha sınırlıdır.
Not: Akupunktur bakış açısında Egzama’nın “kuru” tipinde bile her zaman rutubet söz konusudur; aslında egzamada görülen tipik cilt şişkinliği rutubetin bir göstergesidir.
Akupunktur’da egzema tedavisinin ise içsel ve dışsal dileşenleri vardır.
İçsel tedavinin ana ilkeleri
- Nemli Isıyı İdrar Yoluyla Tahliye Etmek
- İdrar yoluyla Nemli Isıyı Boşaltmak ve epigastrik dolgunluğu gidermek
- Nemli Isıyı Tahliye Etmek ve Zehirli Isıyı Gidermek
Dış tedavinin ana ilkesi
- cilt lezyonlarını nemlendirmek
Özet olarak akupunktur egzemanın nedeni olarak nemli -ısı ve rüzgar – ısı’yı görmektedir. Yani akupunktur bakış açısında egzema’nın oluşumunda vücuttaki ısı artışı ana roldedir. Bunun yanında akupunktur bakış açısı egzemanın oluşumunda ya da önlenememesinde iki organ üzerinde durur. bunlar akciğer ve böbrek’tir. İki organın bozuklukları da farklı baskın türde egzemanın çıkmasına neden olur.
Sonuç
Sonuç olarak batı tıbbı’nın da akupunktur’un da egzema’ya kendine özgü yaklaşımları mevcuttur.
Batı tıbbı kendi görüntüleme ve araştırma kapasitesi ile cilt üzerine olağanüstü derin bir bilgi birikimi ile egzemayı araştır ve tedavi ederken;
Akupunktur cilt üzerinde derinleşmekten çok daha kapsamlı bir şekilde sorunu alır ve aynı zamanda sorunun temelindeki organ, ruh hali (duygu ya da psikoloji) gibi etkenleri de değerlendirir ve sorunu sadece cilt olarak algılamaz ya da tedavi etmez.
Kişiler iki bakış açısının da olduğunu bilmeli, en rahat ve sorunsuz şekilde sonuç alacakları yöntemi kendileri seçmelidir. Ülkemizdeki akupunktur uygulamasının avantajı ise tüm uygulayıcılarının hekim olması nedeniyle kişilere her iki bakış açısında da rehberlik edebilecek olmasıdır.
dr. İbrahim çerçi – kuşadası
29.aralık.2024