Hastalarda en yaygın görülen semptomlardan biri yorgunluktur. Çoğu zaman, hastanın şikayet ettiği tek veya ana semptomdur. Yorgunluk, Çin tıbbında “Tükenmişlik” (Xu Lao) başlığı altında tartışılır. Xu, “eksiklik” ve lao, “yorgunluk” anlamına gelir; Xu Lao terimi kelimenin tam anlamıyla “eksiklikten kaynaklanan yorgunluk” demektir. Katı bir anlamda “Tükenmişlik” (Xu Lao) sadece yorgunluktan daha ciddi bir durumu işaret etse de, yorgunluğun tedavisinde bu kalıpların tanımlanması önemlidir.
Bu nedenle, Çince’de “Tükenmişlik” terimi sadece bir semptomu, yani yorgunluğu değil, aynı zamanda onun altında yatan nedeni, yani bedenin Qi’sinin eksikliğini açıklar. Ancak yorgunluk her zaman zorunlu olarak bir Eksiklik durumundan kaynaklanmaz; bazen Fazlalık durumundan da kaynaklanabilir.
Örneğin soğuk algınlığı veya influenza sırasında yaşanan yorgunluk, dışarıdan gelen Rüzgar-Soğuk veya Rüzgar-Sıcak saldırısı sonucudur; yani tanımı gereği, bu yorgunluk Fazlalık durumu sonucu oluşmuştur.
M.S.610 tarihli Chao Yuan Fang’ın “Hastalıklardaki Belirtilerin Kökeninin Tartışılması” eseri, Tükenme kavramını araştırarak nedenlerini ayrıntılı bir şekilde ele alır. Dr. Chao, Tükenmişlik durumunu “Altı Aşırı” ve “Yedi Hasar” olarak değerlendirir.
“Altı Aşırı”, vücudun aşırı zorlanmasından kaynaklanan ve Qi, Kan, Sinirler, Kemikler, Kaslar ve Özü tükenmeye götüren durumlardır.
“Yedi Hasar” ise iç organlara zarar veren çeşitli aşırılıkların, onların enerjisine zarar verdiği durumları ifade eder. Yedi Hasar:
• Aşırı yemek yemek Dalak’a zarar verir
• Aşırı ve uzun süreli öfke Karaciğer’i incitir ve Qi’nin yükselmesine neden olur
• Aşırı ağırlıkları kaldırmak veya nemli zeminde oturmak Böbrekleri incitir
• Soğuğa maruz kalmak ve soğuk içecekler içmek Akciğerlere zarar verir
• Aşırı endişe ve düşünme Kalp’i incitir
• Rüzgar, yağmur, soğuk ve sıcak vücuda zarar verir
• Korku, kaygı ve şok Zihin’i incitir.
Bunun yanında ‘’Gözlerin aşırı kullanımı Kan’a zarar verir [yani Kalp’e]; aşırı uzanma Qi’ye zarar verir [yani Akciğerlere]; aşırı oturma kaslara zarar verir [yani Dalak’a]; aşırı ayakta durma kemiklere zarar verir [yani Böbreklere]; aşırı egzersiz tendonlara zarar verir [yani Karaciğer’e].’’
Gözlerin aşırı kullanımı ile Kalp arasındaki bağlantı (beklenenin aksine Karaciğer yerine) ilginçtir. Eğer gözlerin aşırı kullanımı Kalp’i incitiyorsa, bu Zihin’i (Shen) etkilemesinden dolayıdır; bu nedenle çocukların Zihin’ine (Shen)’ine aşırı televizyon izleme, video oyunları oynama ve bilgisayar ekranına bakma gibi etkilerin verdiği zararı hayal edebilirsiniz.
Yüzyıllar boyunca, çeşitli doktorlar kendi özel görüş ve vurgularına göre Tükenmişlik tedavisini tartıştılar. Örneğin, ünlü Mide ve Dalak Üzerine Tartışma (Pi Wei Lun, 1246) kitabının yazarı Li Dong Yuan, Tükenmişliğin ana nedenini Mide ve Dalak eksikliği olarak gördü. Dan Xi’nin Sırları (Dan Xi Xin Fa, 1347) kitabının yazarı Zhu Dan Xi ise, Tükenmişliğin nedenini Böbrek ve Karaciğer Yin eksikliğine odakladı ve Yin’i beslemeyi ve Isıyı temizlemeyi savundu.
Zhang Jie Bin, Tükenmişlik tedavisi için Böbrekleri güçlendirmeyi savundu.
Zhu Qi Shi (1463-1539), Tükenmişlik tedavisinde üç en önemli organın Akciğerler, Dalak ve Böbrekler olduğunu düşündü. Tükenmişlik Düzenlemesi Üzerine Orijinaladı Ayna olan kitabında şöyle dedi:
‘’Tükenmişliği tedavi etmek için üç temel kök var: Akciğerler, Dalak ve Böbrekler. Akciğerler iç organların “gökyüzü” gibidir, Dalak vücudun “annesi” gibidir ve Böbrekler yaşamın “kökü” gibidir. Bu üç organı tedavi etmek, Tükenmişliği tedavi etmek anlamına gelir.’’
Dr. Zhu, kronik yorgunluk vakalarında tedavi edilmesi gereken iki ana organ olarak Dalak ve Akciğerleri işaret etti. Yang eksikliği için Dalak, Yin eksikliği için ise Akciğerler üzerinde durdu. Her biri sonunda Böbrek-Yang veya Böbrek-Yin eksikliğine yol açabilir.
Eksikliği tedavi etmek için iki birbirine bağlı sistem var: Akciğerler ve Dalak. Her [Eksiklik] hastalığı aslında Yang veya Yin eksikliğine dayanır. Uzun süreli bir süreçte Yang eksikliği, Yin eksikliğine yol açabilir… Yin eksikliği de uzun süreli bir süreçte Yang eksikliğine yol açabilir… Yang eksikliğinde, Dalak’ı tedavi edin; Yin eksikliğinde ise Akciğerleri tedavi edin.
SÜREKLİ YORGUNLUĞUN KÖKENİ
Zayıf Bünye
Kalıtsal bünye zayıflığı, kronik yorgunluğun açık ve sık görülen bir nedenidir. Bir kişinin bünyesi birkaç faktör tarafından belirlenir:
* genel olarak ebeveynlerin bünyesi,
* ebeveynlerin döllenme anındaki sağlık durumu ve yaşı,
* gebelik koşulları ve çocukluk gelişimi.
Zhu Qi Shi, kalıtsal bünye zayıflığını kronik yorgunluğun nedenlerinden biri olarak gördü ve şöyle dedi:
‘’Yorgunluğun kalıtsal nedenleri, ebeveynlerden birinin döllenme anındaki yaşının çok ileri olmasından, yorgunluğundan veya hastalıklarından kaynaklanabilir. [Ayrıca] gebelik koşullarıda etkili olabilir…’’
Her organ için zayıf bir kalıtsal bünyenin belirtileri şunlardır:
* Kalp: çocuklukta sinirlilik ve uykusuzluk, alın bölgesinde mavi renk ve dilin uç kısmına kadar uzanan, orta çizgide derin bir çatlak.
* Akciğerler: Çocuklukta sık soğuk algınlığına ve göğüs hastalıklarına yatkınlık, ince göğüs yapısı, soluk ten rengi ve zayıf ses.
* Dalak: Çocuklukta zayıf kaslar ve fiziksel yorgunluk, kötü iştah ve sindirim sorunları, soluk bir ten rengi.
* Karaciğer: Çocuklukta miyopi ve baş ağrıları, yeşilimsi bir ten rengi, kızlarda primer kısırlık veya amenore (adet görememe).
* Böbrekler: Çocuklukta gece altına işeme ve korkular, çene bölgesinde mavi renk, zayıf kemik veya beyin gelişimi, kadınlarda primer infertilite, erkeklerde kısırlık, erken yaşlanma ve saçların beyazlaması.
Aşırı Çalışma
“Çalışma yükü” ifadesi burada yeterli dinlenme olmadan yapılan aşırı ve uzun saatler süren çalışmayı veya stresli koşullarda çalışmayı ifade eder. Sağlık için çalışma ve dinlenme arasında uygun bir dengenin olması önemlidir. Kronik yorgunluğun en sık nedeni yeterince dinlenmeden yapılan aşırı çalışmadan kaynaklanır. Aslında, birçok durumda, kronik yorgunluk için tek gereken şey dinlenmektir.
Yukarıda açıklanan anlamda aşırı çalışma, özellikle yaşam temposunun çok hızlı hale geldiği modern endüstriyel toplumlarda, kronik yorgunluğun en yaygın nedenlerinden biridir. Akran baskısı, rekabetçilik, maddi talepler ve yanlış anlaşılmış bir “çalışma etiği” tüm aşırı çalışma koşullarının oluşmasına katkıda bulunur.
Çalışma süreleri uygun dinlenme ile dengeli olduğunda, vücut toparlanma şansı bulur ve çalışmadan olumsuz bir etki ortaya çıkmaz.
Aslında, Çin tıbbında hareketsizlik de bir hastalık nedeni olarak kabul edilir, Qi’nin durgunlaşmasına ve bazen de Akciğer-Qi eksikliğine yol açar.
Ancak bir kişi aşırı çalıştığında veya yeterli dinlenme olmaksızın çok uzun süre çalıştığında, vücudun toparlanacak zamanı olmaz. Bu durum, vücudun enerji rezervlerini kullanmasına, yani Böbrek-Esansına başvurmasına yol açar. Bu nedenle, Böbrek eksikliği genellikle aşırı çalışmadan kaynaklanır.
“Çalışma yükü”, hastalığa yol açan birçok farklı türde aşırı çalışmayı kapsayan genel bir terimdir. Örneğin, günlerce saatlerce ayakta durmayı gerektiren, ara vermeden oturup uzanma fırsatı olmadan yapılan işler, Böbrekleri incitebilir. Aşırı zihinsel çalışma ve bilgisayar monitöründe gözleri zorlamak, Hem Kalp’in hem de Karaciğer’in Kan’ını zayıflatabilir. Büyük stres altında uzun saatler zihinsel çalışma ve düzensiz beslenme, Hem Midenin Hem de Böbreklerin Yin’ini zayıflatabilir.
“Çalışma yükü’’ tanımı aynı zamanda kişinin yaşına da bağlıdır; açıkça, 30 yaşındaki biri, 65 yaşındaki birinden daha fazla çalışabilir. Hastalar çok basit kavramı anlamakta zorlanabilirler. Birçok hasta şöyle der: “Ama önceden bunu yapabiliyordum, şimdi neden yapamıyorum?!”
Hastalara yaşlarına uygun ve uygun miktarda iş için danışmanlık yapmanın önemi çok büyük. Birçok durumda, sadece dinlenme ve programlarını yeniden ayarlamak ihtiyaçları olan tek şeydir.
Qi’yi korumak için uygun bir iş ve dinlenme rutini önemlidr. Birçok hasta, yoğun bir yılın ardından 1 veya 2 haftalık tatilin enerjilerini geri getirebileceğini düşünüyor. Oysa durum böyle değil: En önemli şey, yılda 1 veya 2 haftalık tatil yapmak değil, günlük iş rutinini Qi’yitüketmeyecek şekilde düzenlemektir.
Fiziksel Aşırı Çaba
Bu, iş sırasında aşırı zorlanmayı (örneğin tarım veya manüel işlerde) ve aşırı egzersiz veya spor aktivitelerini içerir. Dinlenmeden aşırı fiziksel çalışma, kasları ve Dalak’ı zayıflatır. Aşırı kaldırma ise Böbrekleri incitir.
Aşırı yürüme, zamanla tendonları inciterek, Karaciğer Kanı veya Karaciğer-Yin eksikliğine yol açabilir. Bu durum, bacaklarda sertlik, uyuşma ve kasılmalarla kendini gösterebilir.
Beslenme
Düzensiz beslenme kronik yorgunluğun çok önemli bir nedenidir. Düzensiz yeme, doğrudan Mide ve Dalak’ı zayıflatır ve bu nedenle Çi ve Kan’ın kaynağı olan Mide ve Dalak, kronik yorgunluğa çok kolay bir şekilde yol açar.
Öncelikle, zayıflama diyetleri vücudun yetersiz beslenmesine ve açıkçası, Dalak’ı zayıflatıp yorgunluğa yol açabilir.
Çok fazla yemek yemek, Mide ve Dalak üzerinde baskı oluşturarak ve besinin sindirilemeyip vücutta kalmasına sebep olarak kronik yorgunluğa yol açabilir.
Düzensiz yeme alışkanlıkları, Mide ve Dalak’ın zayıflamasının çok yaygın bir nedenidir: Gece geç saatlerde yemek yemek, aceleyle yemek yemek, yemek sırasında iş konuşmak, okurken yemek yemek, ayakta veya çalışma masasında “hızlı atıştırmak”, yemekten hemen sonra çalışmaya geri dönmek, çok hızlı yemek yemek, duygusal sıkıntı içinde yemek yemek vb. Tüm bu durumlar Mide-Qi’sini ve uzun vadede Mide-Yin’i zayıflatır.
Yenilen yiyeceklerde herhangi bir dengesizlik, Dalak ve Mide’yi de zayıflatabilir. Aşırı miktarda soğuk-çiğ gıdaların tüketilmesi, Dalak-Yang’ını zayıflatabilir; çok fazla et, baharatlı yiyecek ve alkol tüketimi Mide-Isı’sına yol açar; aşırı miktarda ekşi gıdaların (örneğin sirke, yoğurt, ekşi elma, greyfurt, portakal, turşular) tüketilmesi Karaciğer-Yang’ını harekete geçirir; aşırı miktarda süt ürünlerinin tüketimi Balgam’a yol açar; çok fazla kızarmış ve yağlı yiyecek tüketimi Balgam Isısı’na neden olabilir. Aşırı miktarda soğuk-çiğ gıdaların tüketilmesi (Dalak-Yang eksikliği), kronik yorgunluğun çok yaygın bir Eksiklik nedenidir. Diğer tüm durumlar (Mide-Isı, Karaciğer-Yang yükselmesi, Balgam ve Balgam Isısı) ise kısa sürede açıklanacak şekilde kronik yorgunluğun Aşırılık nedenleri olabilir.
Ciddi Hastalık
Ciddi ve uzun süreli herhangi bir hastalık, Dalak eksikliğine ve dolayısıyla kronik yorgunluğa yol açabilir. Bu tür hastalıklara örnek olarak grip, bronşit, zatürre, boğmaca, kızamık ve menenjit verilebilir. Tabii ki kanser de kronik yorgunluğa yol açar.
Özellikle, Isı hastalıkları vücut sıvılarını “yakma” eğiliminde olduğundan, Isı, Yin eksikliğine de yol açabilir.
Artan bir şekilde kronik yorgunluğun ortaya çıkmasının yaygın nedenlerinden biri, dışarıdan gelen Rüzgar-Sıcaklık saldırısının ardından ortaya çıkan Qi ve/veya Yin eksikliğidir, yani grip, basit bir soğuk veya üst solunum yolu enfeksiyonu.
Aşırı Cinsel Aktivite
Aşırı cinsel aktivite Böbreklerin eksikliğine yol açar. Hastalık nedeni olarak, bu durum erkeklerde kadınlardan daha sık görülür. Elbette bir “normal” cinsel aktivite seviyesi belirlemek imkansızdır; çünkü bu, kişinin genel yapısal durumuna ve o andaki özel durumuna bağlıdır. Genelde ne kadar güçlü ve sağlıklı olursa, bir kişi olumsuz etkiler olmadan daha fazla cinsel aktiviteyle uğraşabilir. Öte yandan, zayıf bir yapıya sahip veya kötü sağlık durumunda olan bir kişi cinsel aktivitesini sınırlamalıdır. Her durumda, eğer birisi cinsel ilişkiden sonra belirgin yorgunluk, bel ağrısı ve baş dönmesi yaşıyorsa, bu seviyedeki cinsel aktivite onun için aşırı demektir.
Çoğu insan aşırı cinsel aktivitenin zararlı olabileceğini veya akut bir hastalık sırasında cinsel ilişkiden kaçınmaları gerektiğini bilmez.
Doğum
Doğumdan hemen sonra bir kadın açıkça çok yorgundur çünkü hamilelik ve doğumun gerektirdiği nedenlerle Qi ve Kanı tükenmiştir. Doğumdan sonra bir kadının vücut durumu çok hassastır ve iyi beslenmeye ve dinlenmeye büyük özen gösterilmelidir. Ne yazık ki, modern endüstriyel toplumlarda trend, kadınların doğumdan kısa bir süre sonra yataklarını terk etmeleri hatta birkaç gün sonra işlerine geri dönmeleridir. Bu kesinlikle Karaciğer-Kanı eksikliğine ve dolayısıyla kronik yorgunluğa yol açar. Bazı durumlarda, bu doğum sonrası depresyonun da nedenidir.
Doğumdan sonraki tüm önlemler, düşük sonrasında da geçerlidir. Bu, çoğu kadın tarafından daha az fark edilir, çoğunlukla düşük sonrasında hemen normal yaşamlarına devam etme eğilimindedirler. Qi ve Kan açısından bir düşük, genellikle önemli miktarda kan kaybıyla birlikte doğum kadar zayıflatıcıdır. Aslında, bir söz vardır ki: “Düşük, doğumdan daha ciddidir.”
Uyuşturucular
Uzun süreli ve sürekli olarak esrar, ekstazi, LSD, kokain veya eroin gibi uyuşturucuların kullanımı, kronik yorgunluğun ve bitkinliğin önemli modern nedenlerinden biridir. Araştırmacılar, esrarın uzun süreli kullanımından kaynaklanan durumu “amotivasyonel sendrom” olarak adlandırmışlar; bu durum, rahatsızlık hissi, tam verimli olamama duygusu ve büyük bir bitkinlikten oluşmaktadır.
SÜREKLİ YORGUNLUĞUN SEYRİ
Exhaustion (Xu Lao) terimi tanımı gereği bir eksiklikten kaynaklanan yorgunluğu ima etse de, kronik yorgunluk aynı zamanda bir Aşırılık durumundan da kaynaklanabilir.
Temelde üç olasılık vardır:
1-Eksiklik
2-Eksiklik ve Aşırılığın birleşik durumu (örneğin, Karaciğer-Qi’nin tıkanıklığı, Dalak Qi’nin eksikliğine yol açarak yorgunluğa sebep olabilir)
3-Aşırılık.
İlk iki durumun yorgunluğa nasıl yol açabileceği kolay anlaşılabilirken, bir Aşırılık durumunun nasıl yorgunluğa sebep olabileceği daha zor olabilir. Temelde, Qi ve Kanın uygun hareketini, dönüşümünü ve dolaşımını engelleyerek bunu yapar. Örneğin, Karaciğer-Qi’nin tıkanıklığı sıkça yorgunluğun bir nedenidir. Mide ve Dalak’ta bir eksiklik olmadan bile nasıl yorgunluğa neden olur? Karaciğer, vücudun tüm bölgelerinde ve tüm organlarda Qi’nin düzgün akışını sağlar ve giren/çıkan ve yükselen/alçalan Qi’yi düzenler. Dolayısıyla, Karaciğer-Qi tıkanıklığı durumunda, Qi’nin doğru yönlendirmesi ve dolaşımı bozulur, bu da kaçınılmaz olarak yorgunluğa yol açar.
Kronik yorgunluğa yol açma ihtimali en yüksek olan Aşırılık durumları şunlardır:
• Karaciğer-Qi tıkanıklığı
• Karaciğer-Kan durağanlaşması
• Karaciğer-Yang yükselmesi
• Karaciğer-Ateşi
• Karaciğer-Rüzgarı
• Balgam
• Nemlilik.
İlk dört durumun hepsi Karaciğer ile ilgilidir ve hepsi Karaciğer’in Qi’sinin düzgün akışını sağlama işlevi etrafında döner. Son iki durum olan Balgam ve Nemlilik ise kronik yorgunluğun çok yaygın Aşırılık nedenlerindendir ve her ikisi de aslında Dalak-Qi eksikliğinden kaynaklanır. Balgam ve Nemlilik aynı zamanda Qi’nin hareketini ve dönüşümünü engelledikleri için yorgunluğa sebep olurlar.
Yorgunluğun Eksiklikten mi yoksa Aşırılıktan mı kaynaklandığını ayırdıktan sonra, Eksiklik durumunda, bir sonraki mantıklı adım, tipini belirlemektir; yani, Qi, Yang, Kan veya Yin eksikliği olup olmadığını belirlemektir. Bu dört eksiklik türünü ayırt etmek, başarılı bir tedavi için son derece önemlidir. Ancak, bu dört Eksiklik türünü ayırt etmek, yorgunluğun nedenini teşhis etmede üçüncü adım olan ilgili organı belirlemeyle yakından ilişkilidir.
Qi, Yang, Kan ve Yin eksikliğini ayırt etmenin yanı sıra, hangi iç organın etkilendiğini aşağıdaki belirtilere göre anlayabiliriz:
* Akciğerler: öksürük, nefes darlığı, kendiliğinden terleme, sık sık üşütme eğilimi, ses kııklığı.
* Dalak: iştahsızlık, hafif karın şişkinliği, gevşek dışkılama.
* Kalp: çarpıntı, aşırı yorgunluk.
* Karaciğer: baş ağrısı, bulanık görme, görme alanında yüzen cisimler, kuru gözler, kas krampları, karın ağrısı.
* Böbrekler: bel ağrısı, baş dönmesi, kulak çınlaması, sık idrara çıkma.
Yin organları arasında, kronik yorgunluktan en sık sorumlu olan tabii ki Dalak’tır. Dalak eksikliği genellikle Mide eksikliği ile birlikte görülür ve bu ikisi, Qi ve Kan’ın kaynağı olduğundan, yorgunluğun son derece yaygın bir eksiklik nedenidir.
Dalak, yorgunluğun patolojisinde önde gelen bir rol oynar çünkü birkaç başka organın patolojisinin merkezinde bulunan iç organıdır. Örneğin, Dalak-Qi eksikliği sıkça Mide-Qi eksikliği ile ilişkilidir. Eksik Dalak-Qi, Kan üretmede başarısız olur ve bu, sadece Dalak’ın kendi Kan eksikliğine değil, aynı zamanda Kalp veya Karaciğer’in de Kan eksikliğine yol açabilir. Dalak-Yang eksikliği, sıkça Böbrek-Yang eksikliğine neden olur.
Karaciğer-Kan eksikliği de kronik yorgunluğun sıkça görülen nedenlerindendir. Karaciğer, kanın miktarını fiziksel aktiviteye göre düzenler; egzersiz sırasında kaslara ve tendonlara akar, dinlenme sırasında ise geri Karaciğer’e akar. Dinlenme sırasında Kan’ın Karaciğer’e geri dönmesi, bedende tonik bir etki yapar ve enerji toplamamıza yardımcı olur. Bu nedenle, gün ortasında yatıp kısa bir süre dinlenmek, bedenin enerji toplamasına yardımcı olur.
Karaciğer’in kan bol olduğunda dayanıklılıktan sorumludur ve kan eksikliğinde yorgunluğa neden olur.
Yukarıda açıklandığı gibi, Karaciğer, Karaciğer-Qi’nin tıkanıklığı, Karaciğer-Yang veya Karaciğer-Ateşi yükselmesi ve Karaciğer-Rüzgarı gibi Aşırı durumlarda da kronik yorgunluktan sorumludur.
Akciğerler, Akciğer-Qi veya Akciğer-Yin eksikliği durumlarında kronik yorgunluğa neden olur. Bunlardan herhangi biri genellikle şiddetli bir soğuk algınlığı, grip veya üst solunum yolu enfeksiyonu sonrasında meydana gelir.
Kalp-Qi veya Kalp-Kan eksikliğiyle meydana gelen yorgunluk, genellikle üzüntü, keder veya endişe gibi uzun süreli duygusal sorunların bir sonucudur.
Böbrek eksikliği genellikle kronik yorgunluğun sebebidir, özellikle çok uzun süren durumlarda. Aslında, diğer herhangi bir Yin organındaki eksiklik uzun bir süre sonra Böbrek eksikliğine yol açabilir. Özellikle, Dalak eksikliği genellikle Böbrek-Yang eksikliğine, Karaciğer-Kan eksikliği ise Böbrek-Yin eksikliğine yol açar.
Özetlemek gerekirse, kronik yorgunluk nedenini belirlemede dört adım bulunur:
1- Eksiklik ve Fazlalığı ayırt etmek
2- Eksiklik durumunda, Qi, Yang, Kan veya Yin Eksikliğini ayırt etmek
3- Fazlalık durumunda, hangi patojenik faktörün dahil olduğunu belirlemek
4- Dahil olan organı tanımlamak.
Dr.ibrahim Çerçi
Kuşadası
11.Aralık.2023